Olayları Tekrar Tekrar Yaşama ve Etki-Tepki

Hepimizin hayatında benzer şeyler vardır. Üzücü, yıpratıcı bir durumu tekrar tekrar yaşarız. Ve her seferinde neden yine aynı şey başıma geldi? Neden hep aynı şey oluyor deriz.

Geçmişte kendini ifade etmemiş, dönüşmemiş enerjiler, travmalar karşımızdaki kişilerin bize karşı davranışları olarak ortaya çıkar. Karşımıza çıkan kişilere her tepki verdiğimizde bizde dönüşmemiş bir enerji var demektir. Bu hali çocukluğumuzda öğreniriz. Çünkü hatırlarsanız çevremizdeki insanlarda hep aynı tepkileri gösterir ve suçlarlardı. Aslında olanın kendi sorumluluğumuz olduğunu kabul ettiğimizde tepki gösterme hali tamamen ortadan kalkar. Tepki göstermek enerjiyi boşuna kullanmak demektir.

Sizi üzen olay aslında sizi üzen bir durum değil de size hazırlanan bir sınav, bir değer katma niteliğindedir. Bu durum ilk defa olmamıştır. Ve verdiğiniz tepki de yeni değildir. Eskinin tekrarı gerçekleşir. Siz bunu fark edinceye kadar durum tekrarlanır durur. Ve siz de her seferinde tepki verirsiniz. Çünkü bu çocukluğunuzda ailenizden veya çevrenizden öğrendiğiniz bir şeydir. Bunlar hücrelerinizde kodlanmış haldedir.

Tepki gösterdikten sonra  suçlamaya başlarsınız.  Suçlayarak dikkatinizi kendinizden uzaklaştır ve başkalarına yönlendirir. Hayatımızda olanların sorumluluğunu almadıkça bu süreç hep böyle devam edecektir. Suçlama aslında içimizde olanların yansımasıdır. Karşımızdakini suçlayarak kendimizi kurban rolüne sokar ve gücümüzü inkar ederiz.

Ve öyle bir hal alır ki, suçluluk ve pişmanlık duyguları ağırlaşır. Birini suçladığımızda bilinçsizce kendimizi de suçlu hissederiz. Başkalarını suçlayarak kendimize ihanet etmiş oluruz. Çünkü başkalarını suçladığımız da ruhumuzun gücünü göz ardı etmiş oluruz. Yani olanların ruhumuzun kontrolü dışında olduğunu kabul etmiş oluruz. Tepkili davranışlar hiç bir şekilde bize iyi hizmet etmezler. Duygusal olarak hücrelerimize işlemiş olarak bu davranışlar nasıl öğrenildiyse, kolaylıkla öğrenilmemiş hale de gelebilir. Bundan emin olun. Hayatınızda olanlar ve yaşadıklarınız, evrenin size hazırladığı oyunlardır. Sizi sinirlendiren, ters giden olayları, evren bilinçli olarak size sunmaktadır. Kendinizi bu şekilde gergin, huzursuz hissettiğinizde, zihinsel ve  duygusal olarak temizleme, şifalandırma yapabilirsiniz.

Öncelikle karşınıza çıkıp ta dengenizi bozan kişilerin kesinlikle olan olaylardan haberi yoktur. Onlar sadece mesaj getiren görevlilerdir. Onlar geçmişle bütünleşme sağlamak için karşınıza çıkmıştır. Burada yapılacak ilk şey mesaj getireni bir kenara bırakmak ve onu unutmaktır. Onlara verdikleri muhteşem hizmet için sadece teşekkür edebilirsiniz. Sonra fiziksel,duygusal ve zihinsel drama içine girmeden mesajın farkına varın. Ve gelen mesajın ne olduğunu hissetmeye anlamaya çalışın. Ve kendi kendinize “ Ben üzgünüm”, Ben incindim”, “Kendimi çok yalnız hissediyorum” “Kendimi çok kızgın hissediyorum”, Kendimi çok üzülmüş hissediyorum” v.s. İçinizdeki hissin gerçekte bunlardan hangisi olduğunun farkına varın. Gerçek hissi tamamıyla tespit ettiğinizde, bu gelen hisleri hiç bastırmadan iyice içine girin. Bastırmayın, yok saymayın sadece keşfedin. Bu duygu ile kalın, o anda kalın.

Duyguyu yargılamadan, herhangi bir sonuç çıkarmadan sadece hissedin. Sonra aynı geçmiş duyguları ne zaman hissettiğinizi düşünün ve bunları görebilmek için kendinize izin verin, güvendesiniz, yapabilirsiniz.

Duygusal blokajları, bedeninizi fiziksel olarak iyice hissettiğinizde son aşama için hazırsınız demektir. Şimdi gelen duygulara bana doğru gelebilirsiniz, korku ve kısıtlama ile karşılaşmayacağını ve yargılamayacağınızı söyleyin. Duyguya şefkat gösterin. Onu sevgi ile kucaklayın. Duygulara aynen şunları söyleyin: Gel, ne olursan gel, ben

buradayım ve seni şefkatle kucaklarım. Dışarıda deneyimlemiş olduğunuz  her şey aslında içinizdeki duygusal durumdan kaynaklanmaktadır. Barışı, huzuru, uyumu hayatınıza almanız, dışarısı ile bağlantınızın olmadığını anlatır. Sevgi ve şefkat kalbinize giden kapının açılması için kullanacağınız yegane anahtardır!

Aşk İle Yaşayın